Web3'ün "çit çekme hareketi": göz ardı edilemeyecek bir dijital devrim
İnsanlık tarihinin gelişimi, 3 milyon yıl öncesine, Eski Taş Çağı'na kadar uzanır. Taş Çağı'ndan Tarım Çağı'na, oradan da Sanayi Çağı'na geçmek insanlığa uzun yıllar almıştır. Ancak, Sanayi Çağı'ndan Dijital Çağ'a geçiş yalnızca 500 yıl sürmüştür. Bu 500 yıl içinde finans alanında yenilikler olsa da, özü değişmemiştir; ta ki 2009'da kripto paraların ortaya çıkmasıyla finansal piyasalara eşi benzeri görülmemiş programlanabilir varlıklar getirilmiştir.
Dijital çağın temel özelliği araçların programlanabilirliğidir. Web0'dan Web3'e, ağ sürekli gelişmektedir. Web3, Web2'ye kıyasla kullanıcılara daha fazla veri egemenliği sağlamaktadır. Blockchain, Web3'ün temel arka uç bileşeni olarak, veriler üretildiğinde bunların doğrulanabilirliğini sağlamakta ve böylece sahiplik, konsensüs düzeyinde belirlenmektedir.
Ancak, yeni şeylerin gelişimi her zaman zorluklarla doludur. Programlanabilir finansal ürünler yeni bir olgu olarak çeşitli baskılarla karşı karşıyadır. Blok zinciri teknolojisinin gelişimi de birçok zorlukla karşılaştı. Ama tarih bize yeni şeylerin her zaman anlaşılması ve kabul edilmesi için zamana ihtiyaç duyduğunu gösteriyor.
Zorluklarla karşılaşmasına rağmen, bazı "öncü" bu teknoloji ve finans devrimini kavrayarak aktif bir şekilde katılmaktadır. Dünyanın önde gelen üniversitelerinin elitleri, tanınmış teknoloji şirketleri ve yatırım kuruluşları bu "toprak alma harekâtı"nda önemli roller oynamaktadır.
Finansman almış projeler arasında, Amerika başı çekiyor, Çin ve Singapur onu takip ediyor. Altyapı alanı ağırlıklı olarak Amerika tarafından işgal edilirken, CeFi ve DeFi alanında büyük bir Çinli katılımı var. NFT ve oyun alanında küreselleşme eğilimleri gözlemleniyor.
Web3 politikası hakkında, Çin ve ABD'nin tutumu son derece önemlidir. Şu anda ABD sıkılaştırma yönünde ilerlerken, Çin ise gevşeme belirtileri gösteriyor. Hong Kong'un yakın zamanda yayımladığı kripto para ticareti danışma belgesi, Çin'in Web3 alanındaki yeni tutumunu işaret ediyor olabilir.
Web3 kullanıcıları 250 milyona ulaştı ve etkisi finans alanından diğer alanlara yayılmaya başladı. Mevcut gelişim hızıyla, Web3 önümüzdeki 5 yıl içinde 1 milyar kullanıcıya, 10 yıl içinde ise dünya nüfusunun %60'ına ulaşabilir. Bu dijital devrim, dünyayı eşi benzeri görülmemiş bir hızla değiştiriyor, biz buna hazır mıyız?
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
14 Likes
Reward
14
7
Share
Comment
0/400
MysteryBoxBuster
· 08-03 02:30
Bu çerçeve dışındaki alan yine soğuk mu?
View OriginalReply0
MevShadowranger
· 08-02 12:38
Her gün Web3 Web3'ten bıktım tamam mı
View OriginalReply0
LiquidatedNotStirred
· 08-01 23:36
Kayıp gitmek için tekrar dene
View OriginalReply0
BoredStaker
· 08-01 23:33
web3 er ya da geç web2'yi geçecek, kullanıcılar egemenliği elinde tutmadığı sürece buna web denir mi?
View OriginalReply0
ProveMyZK
· 08-01 23:31
Artık güzel bir web3 geleceği hayal etme zamanı.
View OriginalReply0
PositionPhobia
· 08-01 23:31
Yine web3 popülaritesini köpürtüyorlar, gerçekten çok yoruldum.
View OriginalReply0
DeFiAlchemist
· 08-01 23:21
*metafizik algoritmaları ayarlıyor* web2'den web3'e finansal dönüştürmenin eski simya süreçlerini nasıl yansıttığı büyüleyici... getiri potansiyeli insan aklının ötesinde
Web3 arazi hareketi: Dijital devrim hızlanıyor, 5 yılda 1 milyar kullanıcıyı kapsayabilir
Web3'ün "çit çekme hareketi": göz ardı edilemeyecek bir dijital devrim
İnsanlık tarihinin gelişimi, 3 milyon yıl öncesine, Eski Taş Çağı'na kadar uzanır. Taş Çağı'ndan Tarım Çağı'na, oradan da Sanayi Çağı'na geçmek insanlığa uzun yıllar almıştır. Ancak, Sanayi Çağı'ndan Dijital Çağ'a geçiş yalnızca 500 yıl sürmüştür. Bu 500 yıl içinde finans alanında yenilikler olsa da, özü değişmemiştir; ta ki 2009'da kripto paraların ortaya çıkmasıyla finansal piyasalara eşi benzeri görülmemiş programlanabilir varlıklar getirilmiştir.
Dijital çağın temel özelliği araçların programlanabilirliğidir. Web0'dan Web3'e, ağ sürekli gelişmektedir. Web3, Web2'ye kıyasla kullanıcılara daha fazla veri egemenliği sağlamaktadır. Blockchain, Web3'ün temel arka uç bileşeni olarak, veriler üretildiğinde bunların doğrulanabilirliğini sağlamakta ve böylece sahiplik, konsensüs düzeyinde belirlenmektedir.
Ancak, yeni şeylerin gelişimi her zaman zorluklarla doludur. Programlanabilir finansal ürünler yeni bir olgu olarak çeşitli baskılarla karşı karşıyadır. Blok zinciri teknolojisinin gelişimi de birçok zorlukla karşılaştı. Ama tarih bize yeni şeylerin her zaman anlaşılması ve kabul edilmesi için zamana ihtiyaç duyduğunu gösteriyor.
Zorluklarla karşılaşmasına rağmen, bazı "öncü" bu teknoloji ve finans devrimini kavrayarak aktif bir şekilde katılmaktadır. Dünyanın önde gelen üniversitelerinin elitleri, tanınmış teknoloji şirketleri ve yatırım kuruluşları bu "toprak alma harekâtı"nda önemli roller oynamaktadır.
Finansman almış projeler arasında, Amerika başı çekiyor, Çin ve Singapur onu takip ediyor. Altyapı alanı ağırlıklı olarak Amerika tarafından işgal edilirken, CeFi ve DeFi alanında büyük bir Çinli katılımı var. NFT ve oyun alanında küreselleşme eğilimleri gözlemleniyor.
Web3 politikası hakkında, Çin ve ABD'nin tutumu son derece önemlidir. Şu anda ABD sıkılaştırma yönünde ilerlerken, Çin ise gevşeme belirtileri gösteriyor. Hong Kong'un yakın zamanda yayımladığı kripto para ticareti danışma belgesi, Çin'in Web3 alanındaki yeni tutumunu işaret ediyor olabilir.
Web3 kullanıcıları 250 milyona ulaştı ve etkisi finans alanından diğer alanlara yayılmaya başladı. Mevcut gelişim hızıyla, Web3 önümüzdeki 5 yıl içinde 1 milyar kullanıcıya, 10 yıl içinde ise dünya nüfusunun %60'ına ulaşabilir. Bu dijital devrim, dünyayı eşi benzeri görülmemiş bir hızla değiştiriyor, biz buna hazır mıyız?